22 Mayıs 2019 Çarşamba

Reiwa Dönemi


Dünyanın en eski ve kadim ülkelerinden biri olan Japonya’da ne zaman yeni bir hükümdar tahta geçse bir döneme isim vermekle görevlendirir. Ki yaratacağı hanedanın ve ülke için neler yapabileceğini görelim. Bu işlem aynı zamanda ülkenin takvimini belirliyor ve o şekilde ilerliyor. Örnek vermek gerekirse bundan bir önceki isim HEİSEİ yani barış ol anlamına gelmekteydi ve gerçekten de bu dönem Japonya’nın teknolojik kalkınması ve 90’lardan beri bildiğimiz pek çok marka ile dünyaya açılımını yansıtmaktaydı. Bundan önceki isim de Showa yani Parlayan Japonya olarak verilmişti. Bu dönem Japonya’nın ikinci dünya savaşı güçlenişini anlatmaktaydı.
 Fakat 30 Nisan 2019 da İmparator Akihito’nun tahttan çekileceği açıklaması üzerine gözler onun oğlu olan prens Naruhito’ya çevrildi ve o da yakın zamanda yeni dönemin ismini Reiwa olarak açıkladı. Yani KANUNLARIN HARMONİSİ. Kanımca naruhito burada gelecekte kanunlara bağlı bir döneme kapı açacağını belli bir şekilde yaratmasıyla birlikte harmoni kelimesine vurgu yapması bence tuhaf kaçmakta ama aynı zamanda iyi bir mesaj vermekte. Çünkü günümüz Japonya’sında pek çok diğer harmoni halinde yaşamalarını beklediğimiz ülkeler (örneğin Belçika, Almanya, Hollanda vb.) gibi orada da büyüyen bir milliyetçilik duygusu hâkim olmakta ve bazen uç koşullara başvurdurmak zorunda kalıyor. Bu da kimi cinayetlere ve bazı kültürlerin kaçmasına ve ülke düzeninin bozulmasını sağlamaktadır. Tüm ülkelerde yükselen sağ kanatlı uç akımlar peki ne kadar doğru? Fransız Devrimi sonrası sevilen ve dünya tarafından benimsenen, birçok imparatorluğu yıkan, günümüz sınırlarının çizilmesini sağlayan bu akım gerçekten dünyaya ne kadar katkı sağladı? Ya da başımıza bela mı olmakta?

Bence buna cevabımız kesinlikle evet olmalıdır. Çünkü pek çok Avrupa devletinin bu akımla kurulması belki zamanına göre iyi bir şeydi fakat günümüzde özellikle vurgulamak gerekirse 21. yüzyılda yani internet ve komünikasyonun hatsafaya ulaştığı yıllarda bizim izlememiz gereken yol kesinlikle bu olmamalıdır. Çünkü bu akımın yükselmesi hem genel dünya barışını bozmakta hem de insanları din, dil, ırk yönünden ayırmasını insanların birbirine en yakın dönemde yapması gerçekten kabul edilebilir değildir. Çünkü bu durum insanda kendine nefreti sağlamakta ve belki de sonu intihara gidecek bir yolu açmaktadır. Toplumsal olarak bakacak olursak, bu durum belki de kaç yıldır komşu ve harmoni içinde yaşayan ailelerin arkadaşların hayatını bozacak ve ülke içinde iç savaşa yol açabilecek kadar ilerleyecektir.
 Bu yüzden gelecek imparatoru Naruhito’nun gerçekten çok uluslu bir ülkenin imparatorunun yapması gereken doğru şeyi yaptığını ve ne kadar imparatorluk anlayışını kaybetsek de biz dünyayı bir imparatorun harmonisiyle yönetmemiz gerekir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Platon Ve Sokrates’in Sanat Anlayışı Üzerinden Sanatın Varlığı Ve Gerekliliği

Sanatın varlığını, sebebini ve anlamını açıklamak amacıyla insanlar sanata birçok değer yüklemişlerdir. Estetik, haz verici ve öğretici ol...